Olayın Özeti: Mirasçı Gizlendi, Taşınmaz Üzerine Alındı
Bir taşınmazın paylaşımı sonrası çıkan davada, mirasçılar arasında mirasçılığın gizlendiği ortaya çıktı. Davalılar, murisin (ölen kişinin) ölümünün ardından, 1998 yılında taşınmazı kendi adlarına tescil ettirdi. Ancak bu süreçte, bir diğer mirasçı olan davacının babası bilerek süreçten dışlandı.
2010’da Dava Açıldı: Mirasçılık Belgesi İptal Edildi
Davacı, 2010 yılında açtığı dava sonucunda mirasçılık belgesinin iptalini sağladı ve mirasçılığını yargı kararıyla tescil ettirdi. Aynı davada:
-
Tapu iptal ve tescil talebi kabul edildi,
-
Ecrimisil (haksız işgal tazminatı) talebi reddedildi,
-
Mirasçılığın tespiti hakkında karar verilmesine gerek olmadığı belirtildi.
Yargıtay’dan Bozma: “İyiniyetli Değiller, Tazminat Ödenmeli”
Dosyayı inceleyen Yargıtay, davalıların başka bir mirasçının varlığını bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu vurgulayarak şu gerekçeyi sundu:
“Davalılar, diğer mirasçının varlığını bilerek hareket etmiş ve taşınmazı kendi adlarına geçirmiştir. Bu nedenle iyiniyetli sayılmaları mümkün değildir. Ecrimisil ödemekle yükümlüdürler.”
Bu açıklamayla birlikte, yerel mahkemenin ecrimisil talebini reddetmesi hukuka aykırı bulundu ve karar bozuldu.
Bu Kararın Miras Davalarındaki Önemi
Yargıtay’ın bu kararı, ketmi verese (mirasçıyı gizleme) davalarında mağdur olan kişiler için emsal teşkil edebilir. Artık mirasçılar, yalnızca tapu iptali değil, aynı zamanda taşınmazın haksız kullanımı nedeniyle ecrimisil talebinde de bulunabilecek.
Mirası Gizleyene Hem Tapu İptali Hem Tazminat
Yargıtay kararı açıkça ortaya koydu: Mirası gizleyerek taşınmazı üzerine geçiren kişi, sadece tapuyu kaybetmekle kalmıyor, aynı zamanda geriye dönük işgal tazminatı da ödemek zorunda kalıyor.