Ortaklığın giderilmesi davası nasıl açılır?

Satış Her Zaman Zorunlu Değil: Paylaşım Öncelikli

Türkiye’de konut fiyatlarındaki rekor artış sonrası, özellikle miras kalan ya da birden fazla kişiye ait taşınmazlarda ortaklığın giderilmesi davası sayısında ciddi artış yaşanıyor. Bu davalarda ilk incelenen konu, taşınmazın fiziksel olarak bölünebilir olup olmadığıdır. Eğer taşınmaz, değer kaybı olmadan ortaklar arasında bölüşülebilecek nitelikteyse, mahkeme satış kararı vermeden doğrudan paylaşımı esas alıyor.

Ancak uygulamada, özellikle büyük şehirlerdeki mülklerin çoğu bu şekilde bölüşülemiyor. Bu durumda, mahkeme taşınmazın satışına ve gelirin paylaşılmasına hükmediyor.

Satış Hangi Bedel Üzerinden Yapılıyor?

Birçok kişi, satışın mahkemece belirlenen bilirkişi değeri üzerinden yapılacağını zannetse de uygulama farklıdır. Satış işlemleri İcra Dairesi’ne bağlı satış memurluğu tarafından yeniden kıymet takdiri yaptırılarak yürütülür. Bu süreçte belirlenen değerin %50’sinden daha düşük bir bedelle satış yapılamaz.

Yani satışın geçerli olabilmesi için, teklif edilen fiyat hem belirlenen değerin yarısını geçmeli hem de satış masraflarını karşılamalıdır. En yüksek teklifi veren kişi mülkü satın alır.

Satış Süreci Elektronik Ortamda Gerçekleşiyor

Modern uygulamalarla birlikte taşınmaz satışları artık tamamen e-ihale (eihale.gov.tr) üzerinden yürütülmektedir. Bu sistem sayesinde tüm katılımcılar şeffaf ve erişilebilir bir platformda tekliflerini sunabilir. Yasal sürecin sonunda en yüksek teklif veren alıcı lehine satış tamamlanır.

Yapı Üzerindeki Haklar: Muhtesat Sahipliği

Taşınmaz üzerinde bir ortak tarafından yapılan ev, depo ya da benzeri yapıların (muhtesat) durumu da önemlidir. Böyle bir yapının kişiye özel olduğunu iddia eden taraf, ayrıca dava açmak zorundadır. Mahkeme bu yapının gerçekten kişiye ait olduğuna karar verirse, yapının değeri o kişiye eklenir ve satış sonrası daha fazla pay alması mümkün olur.

Tüm Süreç Hak Payını Doğrudan Etkiliyor

Ortaklığın giderilmesi davası kapsamında taşınmazın bölünebilirliği, kıymet takdiri, elektronik satış süreci ve varsa yapı sahipliği detayları, tarafların alacağı payları doğrudan etkiler. Bu nedenle, dava süreci başlamadan önce hukuki destek alınması, hak kaybını önlemek adına büyük önem taşır.