İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Özdemir, 2005 yılında İzmir’de ardışık olarak meydana gelen 5,7 ve 5,9 büyüklüğündeki depremlerin ardından binaların dayanıklılığını belirlemek amacıyla bir proje başlattı. Üniversitenin inşaat ve bilgisayar mühendisliği bölümlerinden akademisyenlerin de desteğiyle gerçekleştirilen “bina travma endeksi” projesi, binaların deprem, sel ve yangın gibi doğal afetlerle nasıl başa çıktığını göstermek üzere geliştirilen bir teknolojiyi içeriyor.
Patenti alınmış ve laboratuvar testlerinde başarılı sonuçlar elde edilmiş olan bu sistemde, binaların taşıyıcı kolonlarına yerleştirilen sıcaklık, ivme, nem ve kuvvet sensörleri tarafından toplanan veriler, kablosuz bağlantı ile bilgisayara aktarılıyor. Bu veriler işlenerek “travma endeksi” adı verilen bir değer hesaplanıyor. Bu travma endeksi, binaların dayanıklılığını göstermeye yardımcı olacak ve yerel yönetimler ile ilgili bakanlık tarafından takip edilebilecek.
Prof. Dr. Serhan Özdemir, gelişen teknolojiyle birçok nesnenin “akıllı” hale geldiğini, ancak binaların henüz iletişim kurma yeteneğine sahip olmadığını belirtti. Binaların kusurlarının ve hasarlarının sadece dışarıdan veya betona zarar vererek tespit edilebildiğini ifade eden Özdemir, bu nedenle binaların da iletişim yeteneğine sahip olması gerektiğini düşündüklerini belirtti.
Sistem, binayı oluşturan kolonlara gömülü bir dizi sensör içeriyor ve bu sensörler sayesinde binanın geçmişinde yaşananlar kaydedilebiliyor. Örneğin, nem sensörleri sayesinde binalarda su baskını gibi sorunlar tespit edilebilecek, ivme sensörleriyle depremlere nasıl tepki verdiği görülebilecek. Ayrıca, korozyon sensörleri ile binanın taşıyıcı elemanlarının durumu izlenebilecek ve böylece binanın sağlamlığı hakkında önemli bilgiler elde edilebilecek.
Prof. Dr. Özdemir, bu sistemin Türkiye gibi deprem riski yüksek bir ülke için önemli bir adım olduğunu ve binaların durumunu sürekli takip etmek için kullanılabileceğini belirtti. Depremler, sel ve yangın gibi travmatik olayların binalarda bıraktığı izlerin sıvalarla veya boyalarla örtülmeye çalışıldığını söyleyen Özdemir, bu yeni teknolojinin bu soruna çözüm olabileceğini vurguladı. Bu şekilde can kayıplarının önlenebileceğini ve daha güvenli binalar inşa edilebileceğini ifade etti.
Özdemir, sistemin bina maliyetine sadece %1-2 oranında bir artış getireceğini ve laboratuvar testlerinin ardından gerçek binalarda da denenmesi gerektiğini belirtti. Bu projenin desteklenmesi için çalıştıklarını ve gelecekte binaların “konuşabilen” yapılar haline gelebileceğini umduklarını sözlerine ekledi.