TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Özel Projeler Departmanı Yöneticisi Berk Ünsal’ın, yaptığı değerlendirme sonuçlarına göre hem oturum hem de yatırım/birikim amacıyla yapılan konut alımları azaldı.
Hem oturum hem de yatırım/birikim amacıyla yapılan konut alımlarının azaldığını ifade eden Berk Ünsal’ın, TÜİK’in dün açıklanan “İstatistiklerle Aile” araştırmasına dair yorumlarını şöyle:
“TÜİK’in dün açıkladığı “İstatistiklerle Aile” araştırması konut sektörünün gidişatına yönelik bize veriler sunmaya devam ediyor. Öncelikle kendilerine ait konutta oturan bireylerin oranını gösteren konut sahipliği oranının seyrine baktığımızda 2011-2014 yıllarında artış, 2015-2018 yıllarında ise azalma görüyoruz. Bu eğri bize konut fiyat artışı eğrisinden tanıdık geliyor. Konut fiyat artışlarında 2011-2015 yıllarında görülen yukarı yönlü trend, sonrasında yönünü aşağı çevirmişti. Bu da hem oturum hem de yatırım/birikim amacıyla yapılan konut alımlarının azaldığını gösteriyor.
Konuya bir de konut alım gücü açısından yaklaşmak gerekiyor. Konut alım gücüne yönelik uluslarası yayınlarda kabul edilen bir gösterge olan konut fiyatlarının hane halkı gelirine oranında azalma görüyoruz. Bu orandaki azalma konut alım gücünde artış olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak 2017 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla konut kredisi faiz oranlarındaki artış da konut alımı için yeterli gelirde azalmaya yol açmıştır. Öyle ki, son iki yılda yıllık bazda konut satışları da azalma kaydetti. Özetle, konut alımları için yeterli gelirdeki azalma, stok artışı ile konut fiyatlarında görülen azalma ve reel getirinin düşmesi konut sahipliği oranlarının düşüşünde etkili olmuştur.
“Ev sahipliği oranı bir süre daha düşük olacak”
Mal sahipliği/kiracılık tercihinde oturum ve yatırım/birikim amaçlı alınan konut sayısındaki azalmalar, konut alım maliyetlerinin belirtilen dönemde artış göstermesi ve hane halkı büyüklüğünün azalması gibi konular belirleyici olurken yakın gelecekle ilgili bir değerlendirme yapmakta da fayda var. Yeni dönem konut alıcıları artık ağırlıklı olarak 1981-1996 arası doğan Y kuşağından oluşuyor. Y kuşağı ise önceki kuşaklara göre konut alım maliyetleri konusunda daha fazla sorun yaşıyor ve daha geç ev alabilecek bir gelire sahip olabiliyor. Daha az tasarruf imkanı da Y kuşağı için kiralamayı daha mantıklı kılıyor. Bunlarla birlikte, günümüzde konut kredilerinde peşinat ve konut kredisi faiz oranlarındaki gerilemeler konut alım maliyetini azaltmıştır. Ancak, COVID-19 salgını ile birlikte konut satışlarında beklenen azalma ve yeni yatırım yapmaktan kaçınma eğilimi, ev sahipliği oranının bir süre daha düşük seyredeceğini gösteriyor.